1973 Savaşı
Bölge
için dönüm noktası niteliği taşıyan 1967 savaşı sonrası Araplar bu
yenilgi nedeni ile İsrail ise kazandıklarından taviz vermemek için barış görüşmeleri
yapılamadı ve Filistin sorununa çözüm getirilemedi. Bu
arada bölgenin iki önemli ülkesi olan Mısır ve Suriye’de iktidar değişti.
Mısır’da Enver Sedat, Suriye’de Hafız Esad başa geçti. İsrail stratejik ve
askeri üstünlüğüne ve ABD’nin desteğine güvenerek Suriye ve Mısır’ın kendisine
karşı savaşma cesaretini gösteremeyeceğini, ama Arapların bu mücadeleden
asla vazgeçmeyeceklerini de çok iyi biliyordu.
(Soldan Sağa) Enver Sedat, Muammer Kaddafi, Hafız Esad
Dördüncü
Arap-İsrail Savaşı; Mısır, Suriye ve İsrail kuvvetleri arasında oldu.
Arap Cephesi'nde; Mısır'ın 325.000, Suriye'nin 112.000' lik kuvvetine
karşılık İsrail ortalama 100.000'lik barış mevcudunu kademeli seferberlikle
300.000'e çıkarmak üzere gerekli düzenlemeler yapmıştı. İsrail'in
"Yom Kippur” adı verilen dinsel bayramını kutladığı bir sırada 6 Ekim
1973 günü saat 14.00'te, Mısır ve Suriye kuvvetleri baskın taarruzu ile
harekâtı başlattılar.
Yom Kippur Bayramı
İsrail,
Yahudiler için en kutsal gün olan Yom Kippur gününde ve Müslümanlar
için kutsal olan Ramazan ayında bu saldırıyı beklemiyordu. Saldırının
ilk gününde Mısır Süveyş Kanalı’na, Suriye Golan Tepelerine
hücum etti. İlk günlerde yenik olan İsrail 10 Ekim’de Suriye birliklerini
geri püskürttü. İsrail hava kuvvetlerinin hâkimiyeti ve Mısır’ın pasif tutumu
İsrail’in bütün gücüyle Suriye’ye saldırmasında oldukça etkili oldu. Araplar,
bu savaşın ilk günlerinde elde ettikleri başarıya rağmen, Ortadoğu
ve Filistinlilerin kaderini değiştirecek bir sonuç gerçekleştirememişlerdir. Savaşın
tehlikeli boyutlar alması ve giderek doğu-batı çatışmasına dönme
ihtimali karşısında BM Güvenlik Konseyi, ABD ve Sovyetler Birliğinin de
yoğun diplomatik çabaları ile, 22 Ekim 1973’te 242 Sayılı Kararın uygulanması
çağrısını yapan, 338 Sayılı Kararı aldı. İsrail ile Mısır kararı hemen
onayladı. Suriye reddetti. İsrail’de bunu fırsat bilerek Suriye topraklarında
daha fazla ilerleme bahanesi yarattı. Savaşın
sonucunda askeri bir zafer kazanmış olan İsrail sarsıldı. Savunma
stratejisi çökerken, Mısır ve Suriye’nin ani saldırısıyla caydırıcılık doktrini
de çöktü. Aynı zamanda uluslararası toplumda diplomatik açıdan tecrit
edilen İsrail, askeri ve ekonomik açıdan ABD’ye daha da bağımlı oldu. 1973
Savaşı sadece bölgeyi etkilemekle kalmayıp, bütün dünyayı etkileyen
bir savaş olmuştur. Savaş esnasında Suudi Arabistan’ın öncülüğünü
yaptığı Arap devletleri özellikle ABD ve Hollanda’yı İsrail’e destek oldukları
için hedef alarak petrol ambargosu uyguladılar. Bu ambargo Arap devletlerinin
petrolü siyasi bir güç ve silah olarak kullanabileceklerinin bir göstergesi
oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder